YAŞAYAN MİRAS VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye’nin (Kültür Ve Turizm Bakanlığı Araştırma Ve Eğitim Genel Müdürlüğü) Unesco İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi İçin Hazırladığı Dosyalar

UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne yazımlar 2009 yılında başlamıştır. İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne ülkemizden unsurların yazdırılması için dosya hazırlık çalışmaları Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.

Türkiye 2009 yılında yazdırılmak üzere ilk olarak 2008 yılında “Karagöz” ve “Âşıklık Geleneği” konularında ulusal dosya sunmuş, ayrıca (Türkiye, Azerbaycan, İran, Hindistan, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan, Pakistan tarafından birlikte) “Nevruz” konusunda da çoklu dosya sunumuna katılmıştır.

UNESCO’nun Somut Olmayan Miras Hükümetlerarası Komite III. Olağan Toplantısına Türkiye 2008 yılı Kasım ayında İstanbul’da ev sahipliği yapmış, toplantının organizasyonu Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilmiştir. Toplantının sosyal ve kültürel programında, sunulmuş ve sunulacak ulusal dosyalarımızı tanıtan etkinliklere ve yayınlara öncelik verilerek; Sema, Semah, Karagöz, Âşıklık geleneği hakkında ülkemizin zengin kültürel birikimi hakkında UNESCO temsilcilerine sunumlar yapılmıştır.

UNESCO’nun Somut Olmayan Miras Hükümetlerarası Komite Toplantısının 4’üncüsü ise 28 Eylül-2 Ekim 2009 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dhabi’de yapılmıştır. Bu toplantıya Türkiye’yi temsilen Genel Müdür Mahmut EVKURAN, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Somut Olmayan Kültürel Miras İhtisas Komitesi Başkanı Prof. Dr. Öcal OĞUZ, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü somut olmayan kültür miras çalışmaların alanında çalışan üç uzman ve Dış İlişkiler ve AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığından bir personel katılmıştır. Ayrıca İstanbul’da üçüncüsü düzenlenen Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite Toplantısına başkanlık eden Büyükelçi Faruk LOĞOĞLU doğrudan UNESCO tarafından davet edilmiş ve onur konuğu olarak toplantıya katılmıştır.

Toplantı daha önce belirlenmiş gündem konuları ele alınarak yürütülmüş; 29 Eylül 2009 günü öğleden sonraki oturumda aralarında Türkiye’den 5 kuruluşun da yer aldığı STK’ların UNESCO genel kurulunda akreditasyonları için tavsiye edilmeleri uygun görülmüştür. UNESCO’nun akreditasyonunu uygun gördüğü beş Türk sivil toplum kuruluşu şunlardır; Akşehir Nasrettin Hoca ve Turizm Derneği, Uluslararası Mevlana Vakfı, Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği-UNİMA Türkiye Milli Merkezi, Türkiye Folklor Araştırmacıları Vakfı, Gazi Üniversitesi Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği. Ayrıca Akşehir Nasrettin Hoca ve Turizm Derneği ve Gazi Üniversitesi Halkbilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi komite toplantılarına üç yıl boyunca gözlemci statüsüyle katılma hakkını elde etmişlerdir.

Abu Dhabi’deki komite toplantısının 30 Eylül 2009 günü öğleden sonraki oturumunda Türkiye’nin sunduğu “Karagöz” ve “Âşıklık Geleneği” ulusal dosyaları gündeme gelmiş, ve sunulan bu dosyalar kabul edilerek “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne” Türkiye’yi adına kaydedilmelerine karar verilmiştir.

2010’da yazdırılmak üzere de, Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından “Yarenlik ve Sıra Gezmeleri”, “Tören Keşkeği Geleneği”, “Nazar Boncuğu”, “Semah” ve “Kırkpınar Yağlı Güreşleri Festivali” konularında dosyalar hazırlanmış, Ağustos sonu itibariyle UNESCO-Paris’e gönderilmiştir. Dosyaların değerlendirmesi UNESCO’nun belirlediği alt çalışma grupları tarafından 2010 yılı içinde yapılacak ve 2010 Kasım ayında düzenlenecek UNESCO toplantısında karara bağlanacaktır.

Dosya hazırlık çalışmaları, öncelikle illerden sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin katılımıyla oluşturulan somut olmayan kültürel miras tespit kurullarının önerisi ile ulusal envantere alınmakla başlamıştır. Ardından Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nün Uzmanlar Komisyonu’nda konular ele alınmış ve alınan karar sonrası, dosya hazırlık çalışmaları Bakanlığımız tarafından yürütülmüştür.

Dosya hazırlık çalışmalarının ilk aşamasını arşiv taraması ve alan çalışması oluşturmaktadır. Dosya hazırlık çalışmalarına topluluk katılımını sağlamak için unsurun yayılım gösterdiği illerde çalıştaylar düzenlenmiştir. Son aşamada ise Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü uzmanları tarafından çevirileri yapılmış, UNESCO uzmanlar komitesinin değerlendirmesi alınarak tamamlanmış olan dosyalar UNESCO’nun Paris’teki merkezine ulaştırılmıştır.

2009 Ağustos sonunda UNESCO’ya sunulan ve 2010 yılında değerlendirilecek ulusal dosyalarımız şunlardır:

1. Geleneksel Sohbet Toplantıları(Yaren sohbetleri, Sıra Geceleri, Kürsübaşı sohbetleri, Barana sohbetleri)

Sayıları farklı yörelerde, farklı sembollerle oluşan erkek gruplarının yılın özellikle kış aylarında ve haftada bir gün olarak rutinleşen bir periyodda, belli kurallar çerçevesinde bir araya gelerek sanal akrabalıklar kurdukları sosyal dayanışma işlevli mevsimsel ve geleneksel toplantılardır.

“Yaranlık ve Sıra Gezmeleri”nde belirli toplumsal amaçlar gözetilmektedir. Öncelikli amaç, iş zamanları dışında gençleri başıboş bırakmamak, kötü yollara sapmalarını önlemek,  eğlendirmek ve eğlendirirken eğitmektir. Toplumsal konuların da ele alındığı bu toplantılar bir nevi halk eğitimi olarak da görülmektedir. Bu toplantılar geleneklerin unutulmadan yaşatılması, köy veya mahallelilik bilincinin oluşturulması, sevgi ve saygı, birlik ve beraberlik gibi birçok erdemin oluşmasına yardımcı olmaktadır.

Türkiye’nin İç Anadolu ve İç Ege Bölgelerinde yaygınlık gösteren “Yâranlık ve Sıra Gezmeleri”, “gezek” adıyla Isparta ili Yeniceköy, Eğridir ve Şakirkaraağaç ilçelerinde, Manisa ili Kula ilçesinde, Kütahya ili Simav ilçesinde, “Sıra Yârenleri” adıyla Konya ili Akşehir ilçesinde, “Barana Sohbetleri” adıyla Balıkesir Dursunbey ilçesinde, “Cümbüş” adıyla Ankara ve çevresinde, “Oturmah” adıyla Van ilinde, “Gençler Kurulu” adıyla Niğde ilinde,  “Keyif” adıyla Antalya ilinde varlığını sürdürmektedir.

2. Semah

Anadolu Alevilerince Cem’lerde icra edilen on iki hizmet içerisinde yer alan ve cemin asli unsurlarından sayılan semahlar, cem âşıkları olan “zakir”lerin çaldığı saz eşliğinde söylenen sözlere bağlı olarak, semahçı adı verilen hizmet sahipleri tarafından, müziğin ritmine uyularak yapılan mistik ve estetik vücut hareketleri olarak tanımlanırlar.

Semah geleneğinin uygulayıcıları ve taşıyıcıları olan Alevi-Bektaşi topluluklar, Türkiye coğrafyasının geneline dağılmış olmakla birlikte belirli alanlarda yoğunlaşmakta ve bulundukları coğrafi konumlara göre farklı isimlerle tanımlanmaktadır.

Çepni Aleviler, Orta ve Doğu Karadeniz bölgesi ile Ege bölgesinde Balıkesir ili sınırları içerisinde,

Tahtacı Aleviler, Akdeniz bölgesinde Antalya, Mersin illerinden başlayarak Ege bölgesinde Balıkesir ve Çanakkale illerine kadar uzayan bir çizgide,

Sıraç Alevi toplulukları, Orta Anadolu’da Amasya, Çorum, Sivas, Tokat, Yozgat illeri sınırları içerisinde,

Babağan Bektaşi toplulukları, Trakya bölgesi başta olmak üzere İç Ege bölgesinde,

Ocaklara bağlı Alevi topluluklar ise Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaşamaktadır.

3. Tören Keşkeği Geleneği

Keşkek ritüeli, geleneksel düğün törenleri başta olmak üzere, bayramlar, hayırlar, yağmur dualarında, ortak işgücü ve paylaşıma dayalı olarak, geleneğin belirlediği kurallar dâhilinde gerçekleştirilen bir yemek ritüelidir. Bu ritüelde, kadın ve erkek gruplarının toplu olarak iş paylaşımı ve katılımıyla, büyük kazanlarda ve açık ateşlerde, buğday ve etin birlikte pişirilmesiyle keşkek adı verilen bir yemek hazırlanıp, sunulur. Keşkek pişirilmeden önce buğdayın, pişirilme sırasında ise yemeğin ortak bir ritimle dövülmesi, ritüelin sembolik yönlerini oluşturur.   

Türkiye’nin geneline yayılan bir özellik göstermekle birlikte kırsal alanlarda daha çok görülmektedir. Özel olarak kural ve ritüellerin geleneğe uygun ve düzenli olarak işletildiği yerler şunlardır: Yozgat, Çorum, Çankırı, Amasya, Sinop,  Adana, Erzincan, Tokat, Tekirdağ, Aydın, Muş, Uşak, Sivas, Kırşehir, İzmir, Uşak, Kastamonu.

4. Nazar Boncuğu

Nazar boncuğu, boncuk fırınında camdan imal edilmiş olan, çoğunlukla ortasında göz şeklini stilize eden bir figür bulunan kültürel bir objedir. Nazara karşı koruma gücü (enerjisi) olduğuna inanılan nazar boncuğu bu amaçla canlı ve cansız pek çok varlıkta kullanılır. Nazar boncuğu günümüzde dekoratif maksatlarla da kullanılmaktadır.

Boncuk ustalığı bugüne kadar usta-çırak ilişkisi içerisinde kuşaktan kuşağa aktarılarak ulaşmış olan geleneksel bir meslektir. Genellikle babadan oğula aktarılmıştır.

Nazar boncuğu üretimi günümüzde, İzmir ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu yerleşim yerleri Menderes İlçesine bağlı Görece Mahallesi ile Kemalpaşa İlçesine bağlı Nazarköy köyüdür.

5. Kırkpınar Yağlı Güreş Festivali

Kırkpınar Yağlı GüreşleriXIV. Yüzyılda Rumeli'de doğup, günümüze kadar uzanan geçmişiyle 648 yıldır yapılandünyanın en eski festivallerinden birisidir. Vücutlarına yağ sürerek güreşen bu kişilere “pehlivan” denir. Pehlivan karakteri, Türkler için önemli bir kültürel kimlik unsurudur. Güreş ve şenlikler ‘Er Meydanı’ denilen alanlarda yapılır. Pehlivan, güreş ağası, cazgır, davul-zurnacı, yağcı, peşgirci gibi geleneksel giysili bir grup tarafından, bir dizi tören ve ritüellerle yürütülen bu etkinlik Türkiye’de büyük bir coşkuyla izlenir.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri Edirne’de yapılır ancak yağlıgüreş Türkiye’nin pek çok ilinde yapılmaktadır.